YAKAMOZDAN SECMELER
 
  Ana Sayfa
  Haberler
  Sesli Siirler
  En Guzel Siirler
  Fon Muzikleri
  ilahiler
  Ziyaretşi defteri
  İletişim
  Fikralar
En Guzel Siirler

Bu bayramda gelemedim anne

BU BAYRAMDA GELEMEDİM...
Yine yağmurlu bir bayram sabahı..
Bulutlar sana mı ağlıyor annem
Neden gündüzlerin böyle karanlık?
İçime hüzünler yağıyor annem...
Kaç bayram geçti..öpemedim elini..
Sevdiğin çicekleri getiremedim
Kurudu menekşelerin,büyütemedim anne..
Büyütemedim hasretinden gayrı hiç bir sancıyı..
Acıyı dindiremedim anne, ateşi söndüremedim
Bu bayram da gelemedim, bu bayram da gelemedim
Bu bayramda gelemedim öpemedim elini
Oysa ellerin ellerin herşeyimdi
Ekmeğimdi ellerin
Bilsen nasıl özledim, hüzün rengi gözlerini..
Seni özledim anne sesini nefesini...
Sabahları reçel sürmeni ekmeğime çayımı demlemeni...
Üşüdün mü? Hasta mısın demeni özledim anne..
Pencereden beklemeni..
Coşku dolu bir bayrama sabahı gülerek kapıyı açmanı..
Sarıp sarmalarını özledim anne
Kızmaların ardından bağışlayanlarını
Affetmeni özledim anne affetmeni..
Affet!..Bu bayramda gelemedim,gelemedim...
Yine yağmurlu bir bayram sabahı
Şimdi senden çok uzatayım
Göz yaslarım söndürmüyor hasretini
Yanmaktayım anne kanamaktayım
Dört yanım karanlık dört yanım duvar
Sonradan kormuş ayrılık,yeni anlamaktayım
Bu bayramda gelemedim çok uzaktayım çok uzaktayım
Bu bayramda gelemedim öpemedim elini
Yüzüne yüz süremedim.
Ciğerler dolusu kokunu çekemedim içime
Sensizlik türküsü dolardı dilime
Söyleyemedim anne söyleyemedim
Anam..Anam...Anam diyemedim
Ah anne! Ah anne!...öyle özledim ki!...
Sızlar burnumun direği bilemezsin
Bilemezsin anne, göremezsin
Anasızlık en büyük yalnızlıkmış...
Soğuk duvarlar ardında sağlamalarımsın
Dert ortağımsın yanımda olmasamda...
Bitmeyen bir hasret dinmeyen bir sızısın içimde
Bilsen nasıl özledim
Hasta yatağımda sıcak çorbanı özledim anne
Baş ucumda ilaç olmanı ateşime bakmanı özledim anne
Her şey bir tarafa her şey bitarafa
Dualarını özledim anne dualarını
Sen anasın sen anasın anne ağlarsın,beni anlarsın
Hakkını helal et!..
Bu bayramda gelemedim bu bayramda
Gelemedim!
SEBNEM KISAPARMAK.
 


 
Unut Beni Can

bu kaçıncı gece
hasretinle yandığım
kaçıncı gece
yıldızları yıkadığım,göz yaşlarımla
mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla
bosnalı kadınlar duydu feryadımı
sen,sen duymadın mı can....

ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak
benden uzak o iklimlerin
benden uzak o şehrin
kahrolası o kalabalıkların
benim kadar ihtiyacı mı vardı sana
benim kadar hasret çekti mi..
kahrolası o şehrin semaları
benim kadar yandı mı..
ne var dı can....ne vardı
uzak iklimlerde açacak.....

ne vardı
kendimizi bu kadar kahredecek
kara trenler umut olmamalıydı
uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar
dünya bir tek nokta olmalıydı can
bir tek noktada doğmalıydık
dönüp dönüp sana varmalıydı yollar
ben hep hasret türküleri söylememeliydim
sen hep hasret şiirleri okumamalı
hasret diye bir söz olmamalıydı lügatlerde
geceler boyu hergün
göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar.
Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu
boğuyor karanlıklar can
mesafeler kurşun oldu amansız
feryadıma şahit oldu yıldızlar
can.....can......
hasretin ağır bir yük omuzlarımda
ben çekmekten usandım
sen usanmadın mı?

bildim
bitmeyecek bu hasret
uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz
hangimiz gelsek diğerinin yanına
kuruyup,kaybolacağız..
ben kıraç topraklara döndüm can
ben kurumuş dereler gibiyim
ıssız mağaralarda kaldı umudum
belli bu sevda kahredecek bizi
unut be can
unut bu sonu gelmez sevdamızı..
bırak yeni güneşler doğsun semalarında
bulutlar gizlemesin yıldızlarını
yeniden başlasın herşey
yeniden doğ,bensiz şafaklarda.
Unut can
unut senin için yazdığım sevda şiirlerini
de ki;bir rüya idi bitti
de ki;bir hayaldi
solgun aynalarda yansıyan
de ki;bir romandı
sonu koskoca bir hiçle biten
unut beni can
unut vakit varken....

Bırak hasretin bana kalsın
varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm
ben yine her gece
saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda
gözlerimde takılı kalsın hayalin
sen unut can
sen unut
kahredersem,milyon kere kahrolayım....
 

Mehmet Taş

 
 

 

Seni Seviyorum

Ne güzel sey seni seviyorum demek
Sevdigini söyleyebilmek ne güzel
Her baharda gece gündüz her saniye
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Seviyorum seni diyebilmek ne güzel

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateslere yandiginin resmidir
Asik dedigin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Çünküsü yok nedeni yok sevmenin
Zamani hiç yok, dakikalar zaman üstü
Utangaç bir gecenin kucaginda
Yagmurlar vuruyor pencereme
Askin vuruyor kalbimin kiyilarina
Gecenin bu çildirtan yalnizliginda
Askin ayak seslerinin duyuyorum yüregimde
Ve hasretin içimde
Seni seviyorum
Sesinin duymak istiyorum uyumadan önce
Sabahlara kadar konusmak
Hiç kapatmamak telefonu
Ayni düslere uyumak sonra
Ve uyanmak ayni günese

Bir kere sevdaya tutulmayagör
Ateslere yandiginin resmidir
Asik dedigin mecnun misali kör
Ne bilsin alemde ne mevsimidir

Daha bir güzellestim son günlerde
Gözlerimin içi parliyor
Kabima sigdiramiyorum aski
Gülmek geliyor içimden
Sokaklarda kosar adim yürümek
Tanidik tanimadik herkese selam vermek
Merhaba ülkemin güzel insanlari
Hepinize hepinize merhaba
Sizi de seviyorum
Yagmuru, denizi, kokusunu topragin
Gökmavisinde güvercinleri, martilari
Dag eteklerinde gelincikleri seviyorum ates kirmizisi
Bin dallilariyla köy kizlarini
Ve elleri hamur kokan analari
Hepsini sende seviyorum
Seni seviyorum
Bir kenara mahsun çekilen içim
Yemeden içmeden kesilen içim
Sensiz/yarsiz uykuyu haram bilen için
Ayrilik ölümün diger ismidir

Senin sevdigin gibi topluyorum saçlarimi
Siyah kazagimi daha çok yakistiriyorum kendime
Ve daha çok seviyorum limonlu çayi
Senin sevdigin herseyi seviyorum
Türkülerini memleketinin
Feneri ve kara kartali senin için
Davamizi ve siiri sende seviyorum
Seni seviyorum
Iyi ki dogdun
Iyi ki varsin
Dogum günün kutlu olsun
Seni çok seviyorum
Seni çok seviyorum

Yasamaksa seni sevmek
Ben hiç ölmedim
Seni seviyorum

 Sebnem Kisaparmak 

Keskeleri Çikardim Hayatimdan

Keskeleri çikardim hayatimdan
eyvallahlar bana göre degil artik
bana göre degil pismanliklar
keskeleri çikardim hayatimdan.
ben seni unuturum sevdigim
ela gözlerini bir bardak rakiya gömerim
anilari içime
yillar önce bir temmuz gecesinde
zamansiz bir yagmur altinda baslayan
o zamansiz askimizi unuturum
ben seni unuturum sevdigim
zaten hayat bir yalan.
gece agir agir sirtini vermekte sabaha
üzerimde eskiden kalma bir sevdanin yorgunlugu
yüregimin kara kapli defterinde
sararmis sayfalarin arasinda
bir adamin yillar arkasinda kalmis
suskunlugu var
ve küskünlügü hayata
o ki kapanmis bir kapi umutlarima
çaresizlige bir geçit
durma hadi gözlerimden de çekip git
çek git gecelerimden
bir daha girme düslerime
kanima girme artik
yeter git.
kimseler bilmez geceden baska yine yalnizim
sokaklar dolusu insan içinde
bir ben bir ben yalnizim.
gece agir agir sirtini vermekte sabaha
ne firtinalar kopar yine içimde
bu sevda yakar yüregimi
yikar derinden
susar içimdeki agitlar
geceler inadina susar
ben susarim.
an gelir
zamanlar dolusu aglarim
aglarim çocuk gibi
ihanet karasi gecelerde
kivrandirir bir sanci
kahpe bir kursun gibi
arkadan vurur yalnizlik
sabahlara kadar aglarim
aglarim ölesiye.
neden içi karanlikti bu kadar gecelerin
neden geceler umut tasimaz sabaha
ve neden aglatir beni bu uzun yolculuklar
yeter artik yeter
buraya kadar
keskeleri çikardim hayatimdan
eyvallahlar bana göre degil
bana göre degil yerli yersiz aglamak
madem ki bir kez yasaniyor bu hayat
kilicimi çektim kinindan
kusandim cesareti
ve bitirdim esareti
gömdüm denizlere.
keskeleri çikardim hayatimdan
eyvallahlar bana göre degil artik
anladim ki insan her an sevebilir
mevsimsiz açan bir çiçek gibi
dirilir yeniden
keskeleri çikardim hayatimdan.
geleceksen bugün gel
yarin çok geç olabilir.

 Sebnem Kisaparmak 

Zalim

Bu siir sanadir iyi dinle...
Dinle ki,
Bana dair ne varsa
Ve ne varsa yalan yanlis yasadigimiz
Hersey ama hersey yüzlesecek bu misralarda...

Bugün haber aldim senden
Defalarca çarpip nefretin kapilarini
Sokaklara vurdum kendimi.
Serseri kaldirimlar ayagima dolasti,
Yalanlarla soguttum yüregimi
Kahrettim, kan kustum ama hep sustum

Bilir misin kaç kereler seni düsünüp de,
Gizli gizli agladim,
Sen ki celladi olmustun hayallerimin
Umutlarimin katili...
Ve genç bir ömrün acimasiz azraili
Her gece çalip rüyalarimin kapisini
Beni dirhem dirhem öldürdün

Dünyayi dar edecektim sana
Önümde diz çöküp yalvaracaktin
Bensizligin acisi oturdugunda içine
Yoklugum ilmek olup dolandiginda boynuna
Ipini çekecektim, olmadi yapamadim.

Bilir misin kaç kereler seni düsünüp de, sana içtim
Serefine degil, serefsizligine...
Ben seni mi sevmistim?
Sabahlara kadar aglayip kuruttugumda göz yaslarimi
Kimse sormadi halimi, kimse acimadi.
Sarkilarla dertlestim birbasima...
Unuttum deyip kutladigimda sensizligi
Silmek için gözyaslarimi aynaya her baktigimda
Gözlerimde seni buldum.
Basucuma resmini koydum,
Nasil da acimasizdi bakislarin
Nasil da zalim,
Ben seni mi sevmistim?

Kirik dökük bir bahar mi kalacakti senden geriye
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancisi...
Seni benden çalacaklar miydi?
Bir kus gibi uçup gidecek miydin yüregimden,
Bir daha dönmeyecek miydin?
Hangi kahpe kursunla bitti bu mavi sevda?
Aglamak neyi degistirir ki
Hersey bitti artik hersey bitti
Sen hayallerimin celladi,
Umutlarimin katili ve zavalli bir ömrün acimasiz azraili,
Beynimdeki tek kursunla vurdum kendimi,
Gelip alabilirsin emanetini...

 Sebnem Kisaparmak 

        
  AKŞAM ERKEN İNER MAHPUSHANEYE  

  Akşam erken iner mahpushaneye.
  Ejderha olsan kar etmez.
  Ne kavgada ustalığın,
  Ne de çatal yürek civan oluşun.
  Kar etmez, inceden içine dolan,
  Alıp götüren hasrete.

  Akşam erken iner mahpushaneye.
  İner, yedi kol demiri,
  Yedi kapıya.
  Birden, ağlamaklı olur bahçe.
  Karşıda, duvar dibinde,
  Üç dal gece sefası,
  Üç kök hercai menekşe...

  Aynı korkunç sevdadadır
  Gökte bulut, dalda kaysı.
  Başlar  koymağa hapislik.
  Karanlık can sıkıntısı...
  "Kürdün Gelini"ni söyler maltada biri,
  Bense volta'dayım ranza dibinde
  Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
  Gülünç, acemi, çocuksu...

  Vurulsam kaybolsam derim,
  Çırılçıplak, bir kavgada,
  Erkekçe olsun isterim,
  Dostluk da, düşmanlık da.
  Hiçbiri olmaz halbuki,
  Geçer süngüler namluya.
  Başlar gece devriyesi jandarmaların...

  Hırsla çakarım kibriti,
  İlk nefeste yarılanır cıgaram,
  Bir duman alırım, dolu,
  Bir duman, kendimi öldüresiye,
  Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
  Ama akşam erken  iniyor mahpushaneye.            
  Ve dışarda delikanlı bir bahar,
  Seviyorum seni,
  Çıldırasıya...

                  Ahmed ARİF
AY KARANLIK 

    Maviye
    Maviye çalar  gözlerin,
    Yangın mavisine
    Rüzgarda asi,
    Körsem,
    Senden gayrısına yoksam,       
    Bozuksam,
    Can benim, düş benim,
    Ellere nesi?
    Hadi gel,
    Ay karanlık...

    İtten aç,
    Yılandan çıplak,
    Vurgun ve bela
    Gelip durmuşsam kapına
    Var mı ki doymazlığım?
    İlle  de ille
    Sevmelerim,
    Sevmelerim gibisi?
    Oturmuş yazıcılar
    Fermanım yazar
    N'olur gel,
    Ay karanlık...

    Dört yanım puşt zulası,
    Dost yüzlü,
    Dost gülücüklü
    Cıgaramdan yanar.
    Alnım öperler,
    Suskun, hayın, çıyansı.
    Dört yanım puşt zulası,
    Dönerim dönerim çıkmaz.
    En leylim  gecede ölesim tutmuş,
    Etme gel,
    Ay karanlık...

                          
Ahmed ARİF
   ANADOLU 

   Beşikler vermişim Nuh'a
   Salıncaklar, hamaklar,
   Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
   Anadoluyum ben,
   Tanıyor musun ?

   Utanırım,
   Utanırım fıkaralıktan,
   Ele, güne karşı çıplak...
   Üşür fidelerim,
   Harmanım kesat.
   Kardeşliğin, çalışmanın,
   Beraberliğin,
   Atom güllerinin katmer açtığı,
   Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,          
   Kalmışım bir başıma,
   Bir başıma ve uzak.
   Biliyor musun ?

   Binlerce yıl sağılmışım,
   Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
   Nazlı, seher-sabah uykularımı
   Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
   Haraç salmışlar üstüme.
   Ne İskender takmışım,
   Ne şah ne sultan
   Göçüp gitmişler, gölgesiz!
   Selam etmişim dostuma
   Ve dayatmışım...
   Görüyor musun ?

   Nasıl severim bir bilsen.
   Köroğlu'yu,
   Karayılanı,
   Meçhul Askeri...
   Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
   Sonra kalem yazmaz,
   Bir nice sevda...
   Bir bilsen,
   Onlar beni nasıl severdi.
   Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
   Minareden, barikattan,
   Selvi dalından,
   Ölüme nasıl gülerdi.
   Bilmeni mutlak isterim,
   Duyuyor musun ?
 
   Öyle yıkma kendini,
   Öyle mahzun, öyle garip...
   Nerede olursan ol,
   İçerde, dışarda, derste, sırada,
   Yürü üstüne - üstüne,
   Tükür yüzüne celladın,
   Fırsatçının, fesatçının, hayının...
   Dayan kitap ile
   Dayan iş ile.
   Tırnak ile, diş ile,
   Umut ile, sevda ile, düş ile
   Dayan rüsva etme beni.

   Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
   Namuslu, genç ellerinle.
   Kızlarım,
   Oğullarım var gelecekte,
   Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
   Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
   Gözlerinden,
   Gözlerinden öperim,
   Bir umudum sende,
   Anlıyor musun ?
                    

          
                                                                        Ahmed ARİF
İÇERDE  download Ahmed ARİF - Icerde.mp3

  Haberin var mı taş duvar?
  Demir kapı, kör pencere,
  Yastığım, ranzam, zincirim,
  Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
  Zulamdaki mahzun resim,
  Haberin var mi?
  Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
  Karanfil kokuyor cıgaram
  Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...     
     
                                Ahmed ARİF
   HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM 

   Seni, anlatabilmek seni.
   İyi çocuklara, kahramanlara.
   Seni anlatabilmek seni,
   Namussuza, halden bilmeze,
   Kahpe yalana.

   Ard- arda kaç zemheri,
   Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
   Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...           
   Bir ben uyumadım,
   Kaç leylim bahar,
   Hasretinden prangalar eskittim.
   Saçlarına kan gülleri takayım,
   Bir o yana 
   Bir bu yana...

   Seni bağırabilsem seni,
   Dipsiz kuyulara,
   Akan yıldıza,
   Bir kibrit çöpüne varana,
   Okyanusun en ıssız dalgasına
   Düşmüş bir kibrit çöpüne.

   Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
   Yitirmiş öpücükleri,
   Payı yok, apansız inen akşamlardan,
   Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
   Seni anlatabilsem seni...
   Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
   Üşüyorum, kapama gözlerini...
 Ahmed ARİF
                  Ádin Batsin
yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık kemana döndüm

canım aldın, can evimden vurdun ya sende
küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda

ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin

dağda dört mevsim erimeyen kar varya
yokluğum öyle erimesin
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın
                                                                   İBRAHİM SADRİ
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol